Hagi Galatasaray'dan gittiğinde, yani futbolu bıraktığında yaşadığım boşluk gelir hep aklıma.

o gün bugündür, seyir zevki açısından hiç bir zaman aynı galatasaray'a ulaşamadık. Hagi'yi seyretmek dünyanın en güzel yemeğini yemek, en güzel şarabını içmek gibiydi.

Alex de buna benzer hisler uyandırmıştır kendi taraftarının gözünde.
Kestirilemez oyun stili, maç içerisinde aniden sahneye çıkıp herkesi mest eden hamlelerini unutamıyorlardır eminim.

Peki, Kariyer konusunda tartışmasız fark atacak olan Mesut, sizce herhangi bir takımdan ayrıldığında, o takımın taraftarları aynı boşluğa düşmüş müdür?

Ya da şöyle sorayım, Mesut en iyi zamanındaki oyunuyla fenerbahçe'de 5-6 sene oynasa ve sonra takımdan ayrılsa, Alex ve Hagi'nin bıraktığı gibi bir boşluk kalır mıydı?

sanmıyorum.

Takıma katkı çok önemli. Tabii ki evet.

Ama vega'nın da dediği gibi (bkz: iz bırakanlar unutulmaz)

(bkz: kurbanlık seçerken dikkat edilmesi gerekenler)

bu şekilde atatürk'ün itibarını azalttığını düşünen tiptir.

ya sen ne dersen de, biz adını hangi şekilde duyarsak duyalım, gözümüzün önüne dünyanın en büyük lideri geliyor.

ayın ilk iki gününde parayı tamamen bitirip, kalan günlerde çaresiz kalarak kurtulunur.

maaşını aldıktan sonraki ilk iki gün ejderhayı s..kmiş gibi gezen insan, ayın devamında değil etiketlere bakmak, aynada kendine bile bakmak istemeyecektir.

valla günümüzde 15 temmuz şehitler bir de normal şehitler diye ayrım yapılabiliyorsa; üniversiteler bile şehit çocuklarına %50 indirim, 15 temmuz şehit yakınlarına bedava diyebiliyorsa;
en acısı da ülkeyi yönetenlerin gözünde de böyle bir ayrım var ve durum aynıysa;
kimse kusura bakmasın 21 gün bile fazla gelebilecek olan babadır.

Biz 15 ay terörle mücadelede jandarma komando olarak askerlik yaptık. Döndüğümde babamın kalbinde iki adet stent, annemin boyundaki arterde bir adet stent vardı.

bana da tezkereyi aldıktan sonra şubeye gitmeyi atladığım için 70 küsür lira ceza kesmişlerdi.

söyleyeceklerim bu kadar.

sohbet değil monologdur o.

ayrıca kaymakam koltuğunda küçük bir veletin oturduğu parti.

dürüst olmak gerekirse, şu sözlükte yazar olanların %80'i için aynı şekilde yaşanabilecek durum.

google araması yapmadan, elif'in düz duruşunu gerçekten biliyor musunuz?

bir hediye verilmiş kendisine, anlık bir refleksle almış fotoğraf çektirmiş.

gerçekten ne olmuş yani?

geçiniz.

neden?

bir nevi ekranın matruşka'sı olmuş bu. ekran içinde ekran.

hayır, zaten mouse ile ana ekranda yapabileceklerim için neden ikinci bir ekrana ihtiyaç duyayım?

misal, buzdolabının kapağına touchscreen koyarsın, onu anlarım. zaten o kadar fonksiyonel bir ekranı yoktur, yenilik getirmişsindir.

boklamak için sormuyorum bunu. gerçekten neden?

ben zaten, ekranı ikiye bölme özelliği olan televizyonları da oldum olası sevmemişimdir.

Karma puanımın karşılığında görmemle birlikte beni anılara götüren, ofis bilgisayarına hemen half life 2'yi yükleyip oynamama sebep olan oyun karakteri.

canımız, ağabeyimiz.

Dünya Pi gününde hayatını kaybetmiştir. Bir bilim insanı için daha anlamlı bir final olmazdı herhalde.

tavuk balık kelle bunlar yenir elle.

(bkz: şirk) nedir?

rte'nin dava arkadaşı olup, mevcut örneklerdeki gibi, her an vatan haini ilan edilebilecek olan tip değildir.

her ne kadar tunus asıllı olduğu söylense de, kendisinin bu dünyaya ait olmadığını düşündüğüm, harika sesli insan, sanatçı, aktivist.

daha önce bahsedilmiş olan şarkılarına ek olarak Goran Bregovic'in Ederlezi'sinide bi ayrı söylemiştir. alıp alıp götürür.

http://www.youtube.com/watch?v=Eiw_uhR7CBY

iyi ki böyle bir sesin varlığından haberdarız.

Popülarite, günümüzün yavşak siyasetçilerinin ihtiyaç duyacağı bir vasıftır.

Atatürk’ün ise asla azalmayacak, dev gibi bir ideoloji mirası vardır.

Gidin ötede oynayın.

aynı zamanda, fransızca da bilen insandır.

alice merton sarkısı. Mod düzeltir.

şu sıralar no roots ile gündemime yerleşmiş olan şarkıcı.

şuradan sizin de gündeminize yerleşebilir: http://www.youtube.com/watch?v=PUdyuKaGQd4

ne güzel kampanya.

kritere uyuyorum. nasıl katılabiliyoruz?